İkinci günün ana sahnesine sığmayanlar
Brand Week Istanbul'un paralel oturumları dün de dopdoluydu.

09.11.2018 - 10:00 | MediaCat

İkinci günün ana sahnesine sığmayanlar

Yılın en ilham veren haftası Brand Week Istanbul ikinci gününde de Turkish Airlines Inspiration Hall’un dışında kalan sahnelerde birbirinden değerli konuşmacılar ağırladı.

Günün Master Hall’da gerçekleşen ilk oturumunda gündem cinsiyet eşitliğiydi. Unilever Türkiye Dondurma, İçecek ve Gıda Kategorilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Seçkin, Unilever Türkiye Ev ve Kişisel Bakım Kategorileri Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi Kamuran Uçar, GroupM Türkiye CEO&WPP Ülke Müdürü Demet İkiler ve Sanatçı Arzum Onan, Gazeteci ve Yazar Özlem Gürses’in moderatörlüğünde Cinsiyetçi Kalıplar: Böyle Gelmiş Böyle Gitmeyecek başlıklı oturumda bir araya geldi.

İkinci günün ana sahnesine sığmayanlar

2015’te Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin belirlendiğine ve hedeflerin beşinci maddesinin toplumsal cinsiyet eşitliği meselesine dair olduğuna değinen Mustafa Seçkin, Unstereotype Alliance platformu kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliği sağlamada reklamları büyük bir güç olarak gördüklerini belirtti. Seçkin, Unstereotype Alliance platformuna çok destek aldıklarını ancak daha fazla işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi. Kamuran Uçar ise toplumsal cinsiyet eşitliğinin küçük yaşlardan itibaren verilecek eğitimle oldukça ilintili olduğunu belirterek bunun için sadece söylemekten ziyade eşitliğin hâkim olduğu bir aile ortamı yaratmanın önemine değindi. Cif ve Arzum Onan işbirliğinin bir örnek teşkil ettiği oturumda Arzum Onan, güzellik algısı sonucu oyuncu kimliğiyle birçok markayla işbirliği yaptığını ancak ilk kez bu işte farklı bir kimlikle yani heykeltraş olarak yer aldığını söyleyerek bu işbirliğinin kendisi için ne denli önem arz ettiğinden bahsetti.

Demet İkiler ise WPP bünyesinde gerçekleştirdikleri araştırmayı katılımcılarla paylaştı. Araştırmada kadınların çalışma hayatında olmasını destekleyen erkeklerin oranı yüzde 70’lerin üzerine çıkarken kadınların yeteri kadar kazandığı takdirde erkeklerin çalışmasına gerek olmadığını düşünenlerin oranının yüzde 11 olması araştırmanın dikkat çeken çıktısını oluşturdu.

Blockchain, blockchain, blockchain…
Fjord EALA Genel Müdürü Thomas Müller, Temas Noktalarından Güven Noktalarına isimli oturumda blockchain teknolojisinin bugün hayatımıza dokunduğu yerleri ve yakın gelecekteki mümkün kılacaklarını ele aldı. Fjord olarak şeffaflık ilkesine çok önem verdiklerini belirten Müller, bugünün dünyasında her şeyin çok kolay olduğunu ama en büyük sorunun bireylerin artık neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmemeleri olduğunun altını çizdi.

“Teknolojinin hayatımızda bizim adımıza nasıl kararlar aldığına emin olmadığımız bir dönemdeyiz” diyen Fjord, bir yandan da birçok problemin çözümüne öncülük ettiğini ve esas burada blockchain teknolojisinin önemli kullanımlarını gördüğümüzü söyledi.

Demokratik değerler üzerinde yükselen yaratıcılık anlayışı
İkinci günün Master Hall’daki son oturumunda sahnede dünyanın en prestjili bağımsız ajanslarından biri olan Forsman&Bodenfors’u temsilen Paul Eneroth vardı. Sunumuna “kim olduğu değil, hangi takımda olduğu önemli olduğu için” ismini ve görevini söyleme gereği duymadan başlayan Eneroth, Hiyerarşiye Veda başlıklı sunumu boyunca ajans içinde sağladıkları çoksesli ortamın ürettikleri işler üzeindeki tesirini çeşitli kampanyalar üzerinden anlattı.

İkinci günün ana sahnesine sığmayanlarReklam dünyasına adım atmadan önce profesyonel olarak müzisyenlik yapan Eneroth, yaptığı her işte bir müzik grubunun parçası olduğunu düşünerek hareket ettiğini ifade etti. “Hiyerarşiye inanmıyorum” diyen Eneroth, zayıf olduğunu söylediği İngilizcesiyle hiyerarşi kelimesini telaffuz edemeyip “harakiri” gibi bir şeyler söylediğini ve bu iki kelimenin aslında bir ajans için benzer anlamlar taşıdığını ifade ettiğinde katılımcılardan alkış topladı.

Epic Split de dahil olmak üzere, ajansın imza attığı pek çok kampanyanın ardındaki süreçleri tüm şeffaflığıyla paylaşan Eneroth’un sahneden ayrılmadan önce verdiği mesajsa kısa ancak netti: “Ajansa gitmek için evden çıktığınızda ego ve gururunuzu yanınıza almayın; çünkü ikisinin de yaptığınız işle gerçekten alakası yok.”